الإنجليزية - التركية
تعريف appearance, countenance في الإنجليزية التركية القاموس.
- looks
- görünüş
Görünüşe göre Mary gene sarhoş.
-It looks like Mary is drunk again.
Tom görünüş biçimini çok önemsiyor.
-Tom cares a lot about the way he looks.
- looks
- iyi görünüm
- looks
- çekici görünüm
- looks
- bakıyor
Bu köpeğe kim bakıyor?
-Who looks after this dog?
Benim evim güneye bakıyor.
-My house looks to the south.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف appearance, countenance في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} looks
appearance, countenance
الواصلة
appearance, coun·te·nanceالنطق
Resimler
السابق
المفضلات