Onun için görünüşte o sorumlu.
- He is apparently responsible for it.
Tom kayıtları tahrif ettiği için görünüşte suçlu.
- Tom is apparently guilty of falsifying records.
Anlaşılan o eski püskü daire boş.
- Apparently that shabby flat is vacant.
Anlaşılan ben evlatlığım.
- Apparently I'm adopted.
Belli ki o adam bizi yanıltıyor.
- The man is apparently deceiving us.
Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.
- Apparently, Tom doesn't like Mary.
Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
- Apparently, the bus is late.
Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı.
- Tom apparently believed what Mary said.
Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi.
- Tom was apparently very convincing.
Ben Tom'un Mary'ye ödediğini düşündüm ama görünüşe bakılırsa ben yanlışmışım.
- I thought Tom had paid Mary, but apparently I was wrong.
Görünüşe bakılırsa Tom henüz kirasını ödemedi.
- Tom has apparently not yet paid his rent.
Apparently they are going to contact the adoption agency and see if they can locate that child. .
A man may be apparently friendly, yet malicious in heart.
... apparently we didn't know what happened, that the president, the day after that happened, ...
... And apparently, they were all dead. ...