Motor çalışırken hissettim.
- I felt the engine running.
Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
- Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
Trenin iki tane lokomotifi var.
- The train has two engines.
Kısa sürede itfaiye arabasının etrafında bir kalabalık toplandı.
- A crowd soon gathered around the fire engine.
İtfaiye arabası yolda.
- The fire engine is on its way.
Tom makine mühendisi olmak için öğrenim görüyor.
- Tom is studying to be a mechanical engineer.
Oğlumun bir makine mühendisi olmasını istiyorum.
- I want my son to become a mechanical engineer.