Kuş solucanları arıyordu.
- The bird was looking for worms.
Tom çengele bir solucan taktı.
- Tom put a worm on the hook.
Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti.
- Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.
Kurtlanmış meyve ile beni beslemekten vazgeç.
- Stop feeding me wormy fruit.