الإنجليزية - التركية
تعريف any small cavity, or hollow place في الإنجليزية التركية القاموس.
- cell
- {i} hücre
O bir hücreye konuldu.
-He was put in a cell.
Tom hücresinde yalnızdı.
-Tom was alone in his cell.
- cell
- {i} küçük oda
- cell
- oda
- cell
- (Tıp) küvet
- cell
- {i} oda (manastır vb)
- cell
- pil
Umarım benim cep telefonu pili ölmeyecek.
-With any luck, my cellphone battery won't die.
Pil düşük olduğunda benim cep telefonu bip sesi verir.
-My cellphone beeps if the battery is running low.
- cell
- göze
- cell
- {i} toplumdan kaçan kimsenin kapandığı evi
- cell
- pil/gizli
- cell
- göze, hücre hücre
- cell
- {i} petek gözü
- cell
- (Askeri) HÜCRE: Gizli veya yıkıcı amaçlarla birlikte çalışan küçük bir bireyler grubu
- cell
- (spreadsheet) göz
- cell
- {i} göz
- cell
- cell wall hücre çeperi
- cell
- dry cell kurupadded cell çok azgın deliler için duvarları pamukla kaplanmış hücre
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف any small cavity, or hollow place في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- cell
any small cavity, or hollow place
الواصلة
a·ny small cavity, or hol·low placeالنطق
Resimler
المفضلات