O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, she had an accident.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.
- I met her by accident on Third Avenue.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- The discovery of oil was a lucky accident.
Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Savaş tesadüfen patlak vermedi.
- The war didn't break out by accident.
Tesadüfen onunla karşılaştım.
- I met her by accident.
This accident, as I call it, of Athens being situated some miles from the sea, which is rather the consequence of its being a very ancient site, .