any place of complete bliss and delight and peace

listen to the pronunciation of any place of complete bliss and delight and peace
الإنجليزية - التركية

تعريف any place of complete bliss and delight and peace في الإنجليزية التركية القاموس.

heaven
{i} cennet

Horatio, Cennette ve Dünyada sizin felsefenizde hayal edilenden çok daha fazla şeyler vardır. - There are more things in Heaven and Earth, Horatio, than are dreamt of in your philosophy.

Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir. - To different minds, the same world is a hell, and a heaven.

heaven
Allah

Allah göğü ve yeri yarattı. - God created the heaven and the earth.

Babam her zaman kendilerine yardım edenlere Allah yardım eder dedi. - My father always said that heaven helps those who help themselves.

paradise
{i} aden
heaven
ç.gökyüzü
heaven
Tanrı

Tanrıya şükürler olsun! Ben zamanında geliyorum. - Heaven be praised! I come on time.

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

nirvana
mutluluk
paradise
cennet

Ada çocuklar için bir cennet. - The island is a paradise for children.

Harika değişik iklimleri sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri, hemen hemen her türlü spor için bir cennettir. - The United States is a paradise for almost every kind of sports, thanks to its wonderfully varied climate.

paradise
cennet bahçesi
promised land
cennet
heaven
{i} sema
heaven
{i} mutluluk

O, haberi duyduktan sonra mutluluktan havalara uçtu. - After he heard the news, Tom was in seventh heaven.

promised land
(Din) 1. Filistin vâdedilmiş topraklar2. Erek, hedef
heaven
{i} gök

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor. - Thousands of stars shone in the heavens.

Göklerden ve yerden korkmayın fakat Wenzhou'lu bir kişinin kendi dilini konuştuğunu duymaktan korkun. - Do not fear the heavens and the earth, but be afraid of hearing a person from Wenzhou speak in their local tongue.

heaven
{i} gökyüzü

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor. - Many stars shine in the heavens.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor. - Thousands of stars shone in the heavens.

nirvana
Budizme göre insanın aşırı istek ve tutkularından kurtulma yoluyle eriştiği salt mutluluk durumu
الإنجليزية - الإنجليزية
paradise
heaven
promised land
eden
-eden
nirvana
any place of complete bliss and delight and peace

    الواصلة

    a·ny place of com·plete Bliss and de·light and peace

    التركية النطق

    eni pleys ıv kımplit blîs ınd dîlayt ınd pis

    النطق

    /ˈenē ˈplās əv kəmˈplēt ˈbləs ənd dəˈlīt ənd ˈpēs/ /ˈɛniː ˈpleɪs əv kəmˈpliːt ˈblɪs ənd dɪˈlaɪt ənd ˈpiːs/
المفضلات