O bir sepet üzümü karıştırarak inceliyor.
- She is picking over a basket of grapes.
Tom üç şişe üzüm suyu aldı.
- Tom bought three bottles of grape juice.
Bu asmanın üzümleri çok iyi.
- The grapes of this vine are very good.
Bu asmanın üzümleri iyidir.
- The grapes from this vine are good.
Üzümler salkımla yetişir.
- Grapes grow in bunches.
Tom bir salkım üzüm aldı ve onları yedim.
- Tom bought a bunch of grapes and I ate them.
Haberi söylentilerden duydum.
- I heard the news through the grapevine.