Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

any corridor or passage in a building

listen to the pronunciation of any corridor or passage in a building
الإنجليزية - التركية

تعريف any corridor or passage in a building في الإنجليزية التركية القاموس.

hall
{i} salon

Biri şemsiyesini salonda bıraktı. - Someone left their umbrella in the hall.

O bana salona kadar yol gösterdi. - He ushered me to the hall.

hall
hol

Şemsiyeni holde bırak. - Leave your umbrella in the hall.

Paltonu holde as lütfen. - Hang your coat in the hall please.

hall
büyük salon

Canavar Grendel her gece kral Hrothgar'ın en büyük salonuna saldırdı. - The monster Grendel attacked king Hrothgar's great hall every night.

hall
malikane
hall
öğrenci yurdu

Öğrenci yurdundan Tom'un ofisine doğru yürüdüm. - I walked down the hall to Tom's office.

hall
okul veya üniversite binası
hall
aralık
hall
giriş salonu
hall
(mektep/birdem/vb.) salon
hall
koridor

Tom karanlık koridorda aşağı doğru yürüdü. - Tom walked down the dark hallway.

Tom Mary'nin dairesinin dışındaki koridorda bir saat bekledi. - Tom waited an hour in the hallway outside Mary's apartment.

hall
toplantı salonu
hall
{i} okul/üniversite binası
hall
{i} konak
hall
yurt/hôl/salon
hall
{i} yemekhane

Askerler yemekhanede yemek yerler. - The soldiers eat in the mess hall.

hall
{i} yurt
hall
resmi veya umumi toplantılara mahsus bina
الإنجليزية - الإنجليزية
hall
any corridor or passage in a building

    الواصلة

    a·ny cor·ri·dor or pas·sage in a build·ing

    التركية النطق

    eni kôrıdır ır päsıc în ı bîldîng

    النطق

    /ˈenē ˈkôrədər ər ˈpasəʤ ən ə ˈbəldəɴɢ/ /ˈɛniː ˈkɔːrədɜr ɜr ˈpæsəʤ ɪn ə ˈbɪldɪŋ/
المفضلات