any article or separable part of one's assets

listen to the pronunciation of any article or separable part of one's assets
الإنجليزية - التركية

تعريف any article or separable part of one's assets في الإنجليزية التركية القاموس.

asset
varlık

Birçok kişi bugünlerde varlık açısından zengin ama zaman açısından fakir. - Many people these days are asset-rich but time-poor.

Sen benim için değerli bir varlıksın. - You're a valuable asset to me.

asset
{i} değerli bir nitelik/erdem/beceri
asset
{i} değerli şey
asset
değerli bir nitelik
asset
(Ticaret) paraya çevrilebilir servet
asset
kazanç
asset
(Ticaret) malvarlığı
asset
beceri
asset
mal

Leyla'nın mal varlıkları donduruldu. - Layla's assets were frozen.

Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir. - This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.

asset
değerli nitelik
asset
servet
asset
yararlı
asset
kıymetli vasıf
asset
(isim) varlık, değerli şey, mal, mülk
asset
kıymetli şey
الإنجليزية - الإنجليزية
asset
any article or separable part of one's assets
المفضلات