Ben ilerlemeyi görebiliyorum.
- I can see the improvement.
O, teniste büyük bir ilerleme kaydetti.
- He has made a big improvement in tennis.
Gelişim önerileri hoş karşılanır.
- Suggestions for improvements are welcomed.
Teknolojideki gelişmeler onların başarmasına yardım etti.
- Improvements in technology helped them succeed.
Türkçe konuşma ve dinlememin gelişmesi gerek.
- My speaking and listening in Turkish needs improvement.
İyileştirmeler olacak.
- There will be improvements.
Hepimiz son zamanlarda çok yönlü iyileştirmeler gördük.
- We've seen all-round improvements lately.