any action or influence that causes an acceleration

listen to the pronunciation of any action or influence that causes an acceleration
الإنجليزية - التركية

تعريف any action or influence that causes an acceleration في الإنجليزية التركية القاموس.

force
zorlamak

İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir. - Persuasion is often more effectual than force.

Gitmen için seni zorlamak istemiyorum. - I don't want to force you to go.

force
{f} baskı yapmak
force
{i} kuvvet

İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı. - Rebel forces prepared to fight.

Amerikan kuvvetleri geri çekildi. - American forces were withdrawn.

force
{i} güç

Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu. - At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.

Japon askeri güçleri durdurmak için çok güçlü görünüyordu. - The Japanese military forces seemed too strong to stop.

force
{f} sıkıştırmak
force
{i} kudret
force
{i} şiddet
force
{i} yürürlük

Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi. - The Julian calendar was in force in Russia.

Bu kanun hâlâ yürürlükte mi? - Is that law still in force?

force
angarya
force
(Politika, Siyaset) yasadışı şiddet
force
baskı

Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı. - She forced him to eat his vegetables.

Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı. - Public pressure forced the army to act.

force
(ısı vererek bitkiyi) vaktinden önce olgunlaştırmak
force
inandırma gücü
force
{i} yığın
force
{f} ırzına geçmek
force
tazyik
force
{i} etki

İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir. - Persuasion is often more effectual than force.

force
fors majör
الإنجليزية - الإنجليزية
force
any action or influence that causes an acceleration

    الواصلة

    a·ny ac·tion or in·flu·ence that causes an ac·cel·e·ra·tion

    التركية النطق

    eni äkşın ır înfluıns dhıt kôzîz ın äkselıreyşın

    النطق

    /ˈenē ˈaksʜən ər ˈənflo͞oəns ᴛʜət ˈkôzəz ən ˌakˌselərˈāsʜən/ /ˈɛniː ˈækʃən ɜr ˈɪnfluːəns ðət ˈkɔːzɪz ən ˌækˌsɛlɜrˈeɪʃən/
المفضلات