Sormaman gereken sorulara cevaplar istiyorsun.
- You want answers to questions you shouldn't ask.
Cevapların her ikisi de yanlıştır.
- The answers are both incorrect.
Soruyu cevaplamak için senin sıran.
- It's your turn to answer the question.
Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak.
- All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.
O soruyu yanıtlamak istemiyorum.
- I don't want to answer that question.
Bütün soruları yanıtlamak zorunda mıyım?
- Do I have to answer all of the questions?
Tom Mary'nin cevap vermek istemediği birkaç soru sordu.
- Tom asked a few questions that Mary didn't want to answer.
Çabucak cevap vermek zorunda değilsin.
- You don't have to answer quickly.
Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.
- That's very nice of you, Willie answered.
Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.
- Answer the following questions in English.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
- The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
- I'm Japanese, the boy answered.
Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır.
- Your answer is far from satisfactory.
Onun cevabı tatmin edici olmaktan uzaktı.
- His answer was far from satisfactory.
Tom Mary'ye cevap veremediği birkaç soru sordu, ama o onun sorularının çoğunu yanıtlayabildi.
- Tom asked Mary a few questions that she couldn't answer, but she was able to answer most of his questions.
Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.
- That's very nice of you, Willie answered.
Ben onun sahtekarlığına karşılık veremem.
- I can't answer for his dishonesty.
Ona karşılık vermeyecek kadar akıllıdır.
- She knows better than to answer back to him.
Problemin çözümü yok gibi görünüyordu.
- There seemed to be no answer to the problem.
Çözümü bilmiyorsan cevabı boş bırakmalısın.
- You should leave the answer blank if you don't know the solution.
Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
- I'm Japanese, the boy answered.
Larry Ewing bana cevap vermiyor.
- Larry Ewing doesn't answer me.
Her answer to his proposal was a slap in the face.
Theobald spoke as if watches had half-a-dozen purposes besides time-keeping, but he could hardly open his mouth without using one or other of his tags, and answering every purpose was one of them.
He answered the question.
She answered the door.
I wish she had answered her picture as well.
... millions upon millions of answers for every query, so ...
... ' your answers have been too long or I've done a poor job ' ...