Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
- I am training hard so that I may win the race.
Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.
- They needed jobs and training.
Tom triatlon için antrenman yapıyor.
- Tom is training for a triathlon.
Yani ... o, günde üç saat, haftada beş gün antrenman yapıyor.
- So... he has training three hours a day, five days a week.
Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.
- I think you should stick to your training schedule.
Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
- Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
Tom ağırlık çalışması yapar.
- Tom does weight training.
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.