Buralarda iyi bir yiyecek bulmanın ne kadar zor olduğuna inanamıyorum.
- I can't believe how hard it is to find decent grub around here.
Tom geçen hafta girdiği sınavda iyi bir not aldı.
- Tom got a decent grade on the test he took last week.
Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak.
- His work was acceptable, but far from excellent.
Onun teklifi kabul edilebilir değildi.
- He proposal was not acceptable.