Tom'un çekici olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is charming.
Joan kız kardeşi kadar çekici.
- Joan is as charming as her sister.
Ne cazibeli bir çift!
- What a charming couple!
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
- Tom is charming and irresistible.
Şu bebeğin büyüleyici gözleri var.
- That baby has charming eyes.
Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
- My brother gave me a charming baby doll.
Senin eksantrikliğin seni ya sevimli ya da sıkıcı yapabilir.
- Your eccentricities can make you either charming or tedious.
Şu bebeğin büyüleyici gözleri var.
- That baby has charming eyes.
Kate kız kardeşi kadar büyüleyici.
- Kate is as charming as her sister.
We must learn to meet adversity gracefully.
- Wir müssen lernen, Widrigkeiten anmutig zu begegnen.
She always conducted herself honorably and gracefully.
- Sie benahm sich immer ehrenhaft und anmutig.