anbruch

listen to the pronunciation of anbruch
ألمانية - التركية
r. 'anbruh başlangıç
{'anbruh} r başlangıç
الإنجليزية - التركية

تعريف anbruch في الإنجليزية التركية القاموس.

beginning
başlangıç

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur. - At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar. - A good beginning makes a good ending.

beginning
{i} baş

Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak. - She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur. - At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

advent
varış
advent
ilerleyiş
beginning
başlangıç noktası
beginning
neşet
beginning
başlayarak

Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız. - Beginning next week, we'll be using a new textbook.

advent
geliş

Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor. - The story revolves around a mysterious adventure.

Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi. - The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.

beginning
{f} başla

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur. - At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır. - Birth is, in a manner, the beginning of death.

advent
varis
advent
Bir şeyin gelişi , ortaya çıkışı

1. The advent of revolution. 2. The advent of technology.

advent
(Askeri) ADVENT UYDUSU: 24 saatlik bir ekvator yörüngesinde uydu repetörlerden faydalanarak ani mikrodalga haberleşme imkanı sağlayan bir muhabere uydusu
advent
gelme,varış
beginning
menşe
beginning
mebde
beginning
(sıfat) başlangıç, ilk
beginning
{i} köken