الإنجليزية - التركية
تعريف an utterance of goodbye, the wishing of farewell to someone في الإنجليزية التركية القاموس.
- goodbye
- {ü} allahaısmarladık
- goodbye
- (Bilgisayar) hoşçakalın
- goodbye
- güle güle!
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
-Goodbye! When you have more time, come back and play!
Güle güle bile demedin.
-You didn't even say goodbye.
- goodbye
- güle güle/hoşça kal
- goodbye
- hoşçakal
Tom hoşçakal demeden gitti.
-Tom left without saying goodbye.
Sen asla hoşçakal demedin.
-You never said goodbye.
- goodbye
- {ü} hoşça kal
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
-She left the room without saying goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
-I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- goodbye
- (isim) hoşça kal, güle güle, allahaısmarladık, elveda
- goodbye
- {ü} elveda
Tom'a elveda dedin mi?
-Did you kiss Tom goodbye?
Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.
-Tom kissed Mary goodbye.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an utterance of goodbye, the wishing of farewell to someone في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- goodbye
an utterance of goodbye, the wishing of farewell to someone
الواصلة
an ut·ter·ance of goodbye, the wishing of Fare·well to some·oneالنطق
Resimler
السابق
المفضلات