an opportunity to launch the ball into play

listen to the pronunciation of an opportunity to launch the ball into play
الإنجليزية - التركية

تعريف an opportunity to launch the ball into play في الإنجليزية التركية القاموس.

ball
yumak
ball
top

Bu top o çocuğun servetidir. - This ball is that boy's treasure.

Tom kağıdı bir top gibi kırıştırdı ve odanın içinde fırlattı. - Tom crushed the sheet of paper up into a ball and threw it across the room.

ball
{f} up k.dili. (bir şeyin) içine etmek
ball
açıkgöz olmak
ball
kürecik
ball
balo yapmak
ball
toparcık
ball
istenilen şekilde ve yönde atılmayan top
ball
küre
ball
{i} ilaç (at)
ball
{i} top oyunu

Bir top oyununa gitmek ister misin? - Do you want to go to a ball game?

Yarın muhtemelen top oyununa gideceğiz. - We'll likely go to the ball game tomorrow.

ball
{f} fişek atmak
ball
(isim) top, küre, bilye, misket, gülle, yumak, yuvar, top oyunu, top mermisi, balo; ilaç (at)
ball
top top olmak
ball
argo uyanık olmak
ball
{i} yuvar

Top yerde bana doğru yuvarlandı. - The ball rolled on the ground towards me.

Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer. - The ball is round, and the game lasts 90 minutes.

ball
{i} misket
الإنجليزية - الإنجليزية
ball
an opportunity to launch the ball into play

    الواصلة

    an op·por·tu·ni·ty to launch the Ball in·to play

    التركية النطق

    ın äpırtunıti tı lônç dhi bôl întı pley

    النطق

    /ən ˌäpərˈto͞onətē tə ˈlônʧ ᴛʜē ˈbôl əntə ˈplā/ /ən ˌɑːpɜrˈtuːnətiː tə ˈlɔːnʧ ðiː ˈbɔːl ɪntə ˈpleɪ/
المفضلات