O genellikle ablasına boyun eğmek zorunda.
- She usually has to give in to her big sister.
Ablam her gün duş alıyor.
- My big sister showers every day.
Mary Tom'un ablasıdır.
- Mary is Tom's older sister.
O onun ablası gibi görünmesine rağmen, gerçekte onun annesidir.
- Though she looks like his older sister, the fact is that she is his mother.