Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir.
- What are the four major golf tournaments comparable to the ones in tennis?
Tom Fransızcayı ana branş olarak seçmeye karar verdi.
- Tom decided to major in French.
Asıl branş alanın nedir?
- What's your major field?
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
- A major is above a captain.
Binbaşı Anderson savaşı durdurmaya hazırdı.
- Major Anderson was ready to stop fighting.
O, gelirinin önemli bir bölümünü gıdaya harcıyor.
- She spends a major part of her income on food.
Kate'e bir filmde önemli bir rol oynama fırsatı verildi.
- Kate has been given an opportunity to play a major role in a movie.