an object of derision; a laughingstock

listen to the pronunciation of an object of derision; a laughingstock
الإنجليزية - التركية

تعريف an object of derision; a laughingstock في الإنجليزية التركية القاموس.

song
şarkı

Ozodbek'in şarkılarını severim. - I like Ozodbek's songs.

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık. - We all felt embarrassed to sing a song in public.

song
parça

Onun yeni parçasını dinledin mi? - Did you listen to her new song?

song
şarkı söyleme

Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli. - Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.

Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık. - We all felt embarrassed to sing a song in public.

song
şarkıcılık
song
mahnı
song
{i} şiir

Tom şiir ve şarkı sözleri yazmayı seviyor. - Tom likes to write poems and song lyrics.

Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı. - Songs and poems were written about him.

song
{i} şakıma
song
(isim) şarkı, türkü, şarkı söyleme, ötme, ötüş, şakıma, şarkı sözü, güfte, şiir
song
lirik şiir
song
{i} ötüş

Bu kuşun ötüşü çok güzel. - The song of this bird is very beautiful.

Bülbüllerin ötüşü çok güzel. - The song of nightingales is very beautiful.

song
saçma
song
{i} güfte

Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum. - Unfortunately I can't find the lyrics for this song.

song
song and dance şarkılı kısa oyun
song
{i} ötme

Bir kuş ötmesiyle ve bir insan konuşma tarzıyla tanınır. - A bird is known by its song and a man by his way of talking.

song
uydurma mazeret veya bahane
song
{i} şarkı sözü

Tom en büyük Amerikan şarkı sözü yazarlarından biridir. - Tom is one of the greatest American songwriters.

Tom yetenekli bir şarkı sözü yazarıdır. - Tom is a talented songwriter.

song
yır
song
ucuz fiyat
الإنجليزية - الإنجليزية
song
an object of derision; a laughingstock
المفضلات