O bir bebekken evlat edinilmiştir.
- She was adopted as an infant.
Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum.
- I know that I'm adopted.
Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı.
- The rich merchant adopted the boy and made him his heir.
O, küçük kızı evlatlık aldı.
- They adopted the little girl.
Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.
- Tom adopted our method of bookkeeping.
Onlar teklifi benimsediler.
- They adopted the proposal.
Onlar teklifi benimsediler.
- They adopted the proposal.
O, yeni yöntemi benimsedi.
- He adopted the new method.