an instance of incontinence

listen to the pronunciation of an instance of incontinence
الإنجليزية - التركية

تعريف an instance of incontinence في الإنجليزية التركية القاموس.

accident
{i} kaza

O çalışırken bir kaza yaptı. - While working, he had an accident.

O çalışırken bir kaza yaptı. - He had an accident while working.

accident
{i} kaza (kötü olay)
accident
{i} rastlantı

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım. - I met her by accident on Third Avenue.

Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım. - I met Mr Smith on the street by accident.

accident
(Bilgisayar,Teknik) ilinek
accident
kazara

Kazara Jane ile karşılaştım. - I met Jane by accident.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım. - I met my teacher by accident at the restaurant last night.

accident
raslantı

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

accident
{i} tesadüf

Onu tanımam tamamen tesadüftü. - It was pure accident that I came to know her.

Savaş tesadüfen patlak vermedi. - The war didn't break out by accident.

accident
{i} beklenmedik olay
accident
{i} araz
accident
(Tıp) Arıza, araz, aksidan
accident
{i} (Felsefe) ilinek, araz
الإنجليزية - الإنجليزية
accident
an instance of incontinence

    الواصلة

    an in·stance of in·con·ti·nence

    التركية النطق

    ın înstıns ıv înkäntınıns

    النطق

    /ən ˈənstəns əv ənˈkäntənəns/ /ən ˈɪnstəns əv ɪnˈkɑːntənəns/
المفضلات