Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an individuals performance in a sport

listen to the pronunciation of an individuals performance in a sport
الإنجليزية - التركية

تعريف an individuals performance in a sport في الإنجليزية التركية القاموس.

play
{i} piyes

Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin. - The play was very amusing; you ought to have gone there.

play
{i} tiyatro

Oyun çok popülerdi ondan tiyatro neredeyse tam doluydu. - The play was so popular that the theater was almost full.

Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum. - I don't know the theater play, but I know the author well.

play
{i} gösteri

Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu. - Sami's band was playing a show in Cairo.

play
{f} çalmak (müzik)
play
oyuna iştirak etmek
play
oynama payı
play
gevşeme
play
(Bilgisayar) yürüt
play
{f} numarası yapmak
play
müzik aleti çalmak
play
oynatmak
play
{f} (çalgı/müzik) çalmak
play
{f} bahis yapmak
play
{f} turneye çıkmak
play
kumar
play
(Bilgisayar) çal

Çocuğun Keman çaldığını duyduk. - We heard the boy playing the violin.

Şimdi gitar çalıyorum. - I am playing the guitar now.

play
hareket

Kadınların özgürlüğü hareketinde bir rol oynadı. - She played a part in the women's lib movement.

Olayların akışına göre hareket edelim. - Let's play it by ear.

play
çalmak (çalgı/müzik)
play
(su) serpmek
play
boşluk
الإنجليزية - الإنجليزية
play
an individuals performance in a sport

    الواصلة

    an individuals per·for·mance in a sport

    التركية النطق

    ın îndıvîcıwılz pırfôrmıns în ı spôrt

    النطق

    /ən ˌəndəˈvəʤəwəlz pərˈfôrməns ən ə ˈspôrt/ /ən ˌɪndəˈvɪʤəwəlz pɜrˈfɔːrməns ɪn ə ˈspɔːrt/
المفضلات