الإنجليزية - التركية
تعريف an individual who buys goods for personal use and not for manufacture or resale في الإنجليزية التركية القاموس.
- consumer
- {i} tüketici
Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.
-The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers.
Çin dünyanın en büyük kömür üretici ve tüketicisidir.
-China is the largest producer and consumer of coal in the world.
- consumer
- tüketiciler
Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.
-There have been a lot of complaints from consumers that our products don't last as long as we claim.
Avrupalılar dünyanın en büyük alkol tüketicileridir.
-Europeans are the world's largest consumers of alcohol.
- consumer
- kullanıcı
- consumer
- yoğaltıcı
- consumer
- (Askeri) TÜKETİCİ, KULLANICI: Kendi karargahı veya diğer teşkilatlar tarafından hazırlanan bilgi veya istihbaratı kullanan kişi veya teşkilat
- consumer
- {i} alıcı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an individual who buys goods for personal use and not for manufacture or resale في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- consumer
an individual who buys goods for personal use and not for manufacture or resale
الواصلة
an in·di·vi·du·al who buys goods for per·son·al use and not for ma·nu·fac·ture or re·saleالتركية النطق
ın îndıvîcıwıl hu bayz gûdz fôr pırsînîl yus ınd nät fôr mänyıfäkçır ır riseylالنطق
/ən ˌəndəˈvəʤəwəl ˈho͞o ˈbīz ˈgo͝odz ˈfôr ˈpərsənəl ˈyo͞os ənd ˈnät ˈfôr ˌmanyəˈfakʧər ər ˈrēˌsāl/ /ən ˌɪndəˈvɪʤəwəl ˈhuː ˈbaɪz ˈɡʊdz ˈfɔːr ˈpɜrsɪnɪl ˈjuːs ənd ˈnɑːt ˈfɔːr ˌmænjəˈfækʧɜr ɜr ˈriːˌseɪl/
Resimler
المفضلات