an impetuous attack

listen to the pronunciation of an impetuous attack
الإنجليزية - التركية

تعريف an impetuous attack في الإنجليزية التركية القاموس.

charge
{i} suçlama

Suçlamaları ispat edemediler. - They could not prove their charges.

Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum. - I deny all those charges.

charge
şarj

Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım. - I have to charge the battery of my car.

Dün gece telefonumu şarja takmayı unuttum. - I forgot to put my phone on the charger last night.

charge
{f} kredi kartından almak
charge
{f} sorumlu tutmak
charge
doyurmak
charge
kondurmak
charge
iş vermek
charge
memuriyet
charge
(Ticaret) direktif
charge
(Kanun) ittiham
charge
(Otomotiv) batarya

Güneş panelleri gün boyunca bataryaları şarj eder. - The solar panels charge the batteries during the day.

Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım. - I have to charge the battery of my car.

charge
vergin
charge
saldırı

Tom birinci derecen saldırı ile suçlandı ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. - Tom was charged with first degree assault and sentenced to 15 years in prison.

Tom saldırı ile suçlanıyor. - Tom has been charged with assault.

charge
{i} görev

Sevmesen bile bu görevi almalısın. - Even if you do not like it, you must take charge of it.

Patron beni görevlendirdi. - The boss put me in charge.

charge
(Askeri) Tank hücumu
charge
dolmak
charge
{i} iddia
charge
{f} uyarmak
charge
fiyat talep etmek
charge
doldurmak doyurmak
الإنجليزية - الإنجليزية
charge
An attack
offensive
an impetuous attack

    الواصلة

    an im·pe·tu·ous at·tack

    التركية النطق

    ın împeçwıs ıtäk

    النطق

    /ən əmˈpeʧwəs əˈtak/ /ən ɪmˈpɛʧwəs əˈtæk/
المفضلات