Onun söylediği hafif bir abartıydı.
- What he said was a slight exaggeration.
Onun mükemmel bir yazar olduğunu söylemek abartı değildir.
- It is no exaggeration to say that he is a first-rate writer.
Sanırım o bir abartma.
- I think that's an exaggeration.
Tom abartmaya eğilimlidir.
- Tom's prone to exaggeration.
Tom mübalağa etmeye meyillidir.
- Tom's prone to exaggeration.