O adam ünlü bir kabare oyuncusu.
- That man is a famous cabaret performer.
Seyirci oyuncuyu alkışladı.
- The audience applauded the performer.
Mary karizmatik bir sanatçıdır ve seyircisini nasıl cezbedeceğini gerçekten biliyor.
- Mary is a charismatic performer, and really knows how to captivate her audience.
Tom harika bir sanatçı.
- Tom is a great performer.