an end in itself: see end

listen to the pronunciation of an end in itself: see end
الإنجليزية - التركية

تعريف an end in itself: see end في الإنجليزية التركية القاموس.

itself
(Felsefe) kendinde

Güzellik kendinde güzeldir. - Beauty is beautiful in itself.

itself
kendi

Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı. - If it were not for books, each generation would have to rediscover for itself the truths of the past.

Tarih kendini tekrarlar. - History repeats itself.

itself
kendisi

Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz. - A house divided against itself cannot stand.

Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir. - No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself.

itself
sadece

Sen sadece kapının önünde durmak zorundasın. O kendi kendine açılacak. - You have only to stand in front of the door. It will open by itself.

Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim. - What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.

itself
kendini

Dünya kendini düşük bir noktada buluyor. - The world finds itself at a low point.

Uçak kendini fırtınanın merkezinde buldu. - The airplane found itself in the eye of the storm.

itself
bizzat
الإنجليزية - الإنجليزية
itself