an emphatic form of where

listen to the pronunciation of an emphatic form of where
الإنجليزية - التركية

تعريف an emphatic form of where في الإنجليزية التركية القاموس.

wherever
nerede ise
wherever
nereye

O nereye giderse kaybolur. - He gets lost wherever he goes.

Amerika'da nereye giderseniz gidin, yollar ve otoyollar vardır. - There are roads and freeways wherever you go in America.

wherever
nerede

Her nerede söylersen, Tom. - Wherever you say, Tom.

Tom nerede isterse yiyebilir. - Tom may eat wherever he wants to.

wherever
her nereye

Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm. - I take my camera with me wherever I go.

Her nereye gitse, oldukça sevilir. - Wherever she goes, she is well liked.

wherever
her nerede

Her nerede söylersen, Tom. - Wherever you say, Tom.

wherever
bağ. (Zarf olarak kullanılan yancümlenin başında bulunur.): Go wherever you like. Nereye istersen git. Wherever possible she tries to help
wherever
(bağlaç) nerede olursa, her nerede, her nereye
wherever
her nere

Her nereye gitse, oldukça sevilir. - Wherever she goes, she is well liked.

Her nereye istersen gidebilirsin. - You can go wherever you want to go.

wherever
conj. nerede olursa
wherever
nerede olursa

Nerede olursa olsun baskıyla mücadele etmek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. - We must do everything we can to fight oppression wherever it occurs.

Biz nerede olursa olsun bize yöneltilen teröre hızlı ve kararlı bir şekilde cevap yeteneğine sahip olacağız. - We shall have the ability to respond rapidly and decisively to terrorism directed against us wherever it occurs.

الإنجليزية - الإنجليزية
wherever
an emphatic form of where

    الواصلة

    an em·pha·tic form of where

    التركية النطق

    ın emfätîk fôrm ıv hwer

    النطق

    /ən emˈfatək ˈfôrm əv ˈhwer/ /ən ɛmˈfætɪk ˈfɔːrm əv ˈhwɛr/
المفضلات