Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.
- A referee should not favor either side.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either twin.
Ebeveynlerinden hiçbirine benzemez.
- He doesn't resemble either of his parents.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
- I'm not ugly, but I'm not pretty either.
Ben buna karşı değilim ama bunun lehinde de değilim.
- I'm not against it, but I'm not for it, either.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o sadece bir bebekken öldüler bu yüzden onlardan herhangi birini hatırlamıyor.
- Both of Tom's parents died when he was just a baby, so he doesn't remember either one of them.
Kızların her ikisini de tanımıyorum.
- I don't know either girl.
Ya Tom ya da Mary markete gidecek, fakat ikisi değil.
- Either Tom or Mary go to the market, but not both.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil.
- You can have either of these, but not both.
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
Elmaların herhangi birini al.
- Take either of the apples.
kullanıldığı yere gore sıfat,zamir,zarf ve bağlaç olabiliyor.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Ne çayı ne de kahveyi severim.
- I don't like either tea or coffee.
Tom ne Fransızca ne de İspanyolca konuşabilir.
- Tom can't speak either French or Spanish.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o sadece bir bebekken öldüler bu yüzden onlardan herhangi birini hatırlamıyor.
- Both of Tom's parents died when he was just a baby, so he doesn't remember either one of them.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
Sizden biri bize katılmak ister mi?
- Would either of you like to join us?
İster evlen ister bekar kal, öyle ya da böyle pişman olacaksın.
- Whether you get married or stay a bachelor, you'll regret it either way.
Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.
- Either be as you seem or seem as you are.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
Her hands, long and beautiful, lay on either side of her face.
Either you eat your dinner or you go to your room.
And either vowd with all their power and wit, / To let not others honour be defaste .
... It has audio out. And these examples can connect to either speakers or my home stereo system. ...
... Either Don't Stop Me Now or Killer Queen, which is ...