an auspicious state resulting from favorable outcomes

listen to the pronunciation of an auspicious state resulting from favorable outcomes
الإنجليزية - التركية

تعريف an auspicious state resulting from favorable outcomes في الإنجليزية التركية القاموس.

good luck
{i} uğur

Bu kitap benim uğurlu eşyam. Onu her beş ayda okurum. - This book is my good luck charm. I read it every five months.

Bu benim uğurlu eşyam. - This is my good luck charm.

good fortune
talih

Yanan binadan kurtarılacak kadar iyi bir talihe sahipti. - He had the good fortune to be rescued from the burning building.

good fortune
şans

Onun iyi bir karı bulmak için iyi şansı vardı. - He had the good fortune to find a good wife.

Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı. - He had the good fortune to marry a pretty girl.

good luck
hayırlı ola!
good luck
akyazı
good luck
(Denizbilim) rasgele
good luck
baht
good luck
iyi şans

Güle güle ve iyi şanslar. - Goodbye and good luck.

Sana iyi şanslar diliyorum. - I wish you good luck.

good luck
iyi şanslar

İnsanlar iyi şanslarıyla övündüler. - The people exulted over their good luck.

Hoşça kal ve iyi şanslar. - Good-bye and good luck.

good luck
başarılar
good luck
{i} şans

Ben senin iyi şansın hakkında mutluyum. - I am happy about your good luck.

Tom Mary'ye iyi şans diledi. - Tom wished Mary good luck.

الإنجليزية - الإنجليزية
good fortune
good luck
an auspicious state resulting from favorable outcomes

    الواصلة

    an aus·pi·cious state resulting from fa·vor·a·ble outcomes

    التركية النطق

    ın äspîşıs steyt rizʌltîng fırm feyvrıbıl autkʌmz

    النطق

    /ən äˈspəsʜəs ˈstāt rēˈzəltəɴɢ fərm ˈfāvrəbəl ˈoutˌkəmz/ /ən ɑːˈspɪʃəs ˈsteɪt riːˈzʌltɪŋ fɜrm ˈfeɪvrəbəl ˈaʊtˌkʌmz/
المفضلات