an artificially produced flow of water

listen to the pronunciation of an artificially produced flow of water
الإنجليزية - التركية

تعريف an artificially produced flow of water في الإنجليزية التركية القاموس.

fountain
{i} çeşme

İstasyonun önünde bir çeşme var. - There's a fountain in front of the station.

Genç bir kadın çeşmenin önünde şarkı söyleyip gitar çalıyordu. - A young woman was singing and playing the guitar in front of the fountain.

fountain
{i} kaynak
fountain
{i} pınar

Şimdi çocuk zaten pınara düştü. - Now the child has already fallen in the fountain.

fountain
{i} memba
fountain
{i} fıskıye
fountain
drinking fountain içmek için suyu yukarıya fışkırtan çeşme
fountain
kaynak/fıskiye
fountain
fountainhead pınar başı
fountain
dolmakalem

Güzel bir altın dolmakalemim var. - I have a nice golden fountain pen.

Dolmakalemle yazmayı severim. - I like writing with a fountain pen.

fountain
fıskiye
fountain
asıl
fountain
köken
jet
siyah kehribar
jet
jet uçağı

Jet uçağı anında havalanır. - The jet plane took off in an instant.

Jet uçağı Narita'ya bir saat geç ulaştı. - The jet plane reached Narita an hour late.

jet
kapkara
jet
(isim) oltu taşı, karakehribar, fışkırma, fıskıye, jet, jet uçağı, jet motoru
الإنجليزية - الإنجليزية
fountain
jet
an artificially produced flow of water

    الواصلة

    an ar·ti·fi·cial·ly pro·duced flow of wa·ter

    التركية النطق

    ın ärtıfîşıli prıdust flō ıv wôtır

    النطق

    /ən ˌärtəˈfəsʜəlē prəˈdo͞ost ˈflō əv ˈwôtər/ /ən ˌɑːrtəˈfɪʃəliː prəˈduːst ˈfloʊ əv ˈwɔːtɜr/
المفضلات