Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.
- Victims of the hurricane received financial aid from the government.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.
- The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.
Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı.
- The man dived to the drowning woman's aid.
Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim.
- I was aided by a dear friend.
Onu kendi işinde destekledik.
- We aided him in his business.
Esperanto yabancı dil öğretimi için bir yardımcıdır.
- Esperanto is an aid for teaching foreign languages.
Bu yeni ilaç, tedavine yardımcı olabilir.
- This new medicine may aid your recovery.
Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.
- They came to our aid at once.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
The incompetent general's brilliant aid often made priceless suggestions.
... to serve as my digital aid and assistant. ...
... It's been proven to aid in almost every ...