an agreement.

listen to the pronunciation of an agreement.
الإنجليزية - التركية

تعريف an agreement. في الإنجليزية التركية القاموس.

arrangement
aranjman

Bu çiçek aranjmanını seviyorum. - I love this floral arrangement.

Jane çiçek aranjmanı ile ilgileniyor. - Jane is interested in flower arrangement.

arrangement
{i} düzenleme

Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor. - Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.

Parti için düzenlemelerle ilgileneceğiz. - I'll see to the arrangements for the party.

arrangement
{i} ayarlama
arrangement
düzen

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu. - Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.

Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor. - Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.

arrangement
hazırlık

Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız. - We must make arrangements with them beforehand.

arrangement
{i} müz. aranjman
agreement.
anlaşması
arrangement
{i} sıralama
arrangement
{i} tertip
arrangement
ayarlama/düzenleme
arrangement
{i} (çiçek için) aranjman
arrangement
(isim) düzenleme, ayarlama; diziliş, düzen, tertip, sıra, sıralama, hazırlık, aranjman, anlaşma, plan
arrangement
(Avrupa Birliği) düzenleme, tanzim
arrangement
{i} sıra
arrangement
{i} yerleştirme
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف an agreement. في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

agreement.
convenientia
agreement.
consense

If one raises the bar too high—seeking, say, civil harmony and unity rather than the possibility of working and shifting consenses and a comingling of pluralities and commonalities—religious differences are always going to be problematic at best.

An agreement
arrangement
an agreement.

    الواصلة

    an A·gree·ment

    فيديوهات

    ... LISTEN, WE GOTTA COME TO SOME SORT OF AN AGREEMENT ABOUT THIS SPACE. ...
    ... PRESIDENT OBAMA: I suspect it'll be a small agreement. ...
المفضلات