Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.
- His admission that he had stolen the money astonished his family.
İşletmenin başarısı herkesi şaşkına çevirdi.
- The success of the enterprise astonished everybody.
Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.
- She stood astonished at the sight.
Onun pervasız hareketine şaşırmıştık.
- We were astonished by his bold attempt.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
- The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
- The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Onun başarısız olduğunu duyduğumda afallamıştım.
- I was astonished to hear that he failed.
Gerçekten afallamıştım.
- I was truly astonished.