El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.
- I was amazed to learn that fewer and fewer young people can write in cursive.
Onun ani istifası beni şaşırttı.
- I was amazed at his abrupt resignation.
Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.
- The circus amazed and delighted the children.
Uzmanlar da şaşırmıştı.
- The experts were amazed, too.
O hayalet görünce şaşırmıştı.
- She was amazed at the sight of the ghost.