Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
- Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
Teklif ettiğine alternatif yok mudur?
- Is there no alternative to what you propose?
Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.
- They had no alternative but to retreat.
Başka seçenek olmadığını kabul ettik.
- We agreed that there was no other alternative.
Aklınızda bulunsun, bu koşullar altında başka bir alıcı bulmaktan başka alternatifimiz yok.
- Bear in mind that, under such circumstances, we have no alternative but to find another buyer.
Döğüşmekten başka seçeneğimiz yoktu.
- We had no alternative but to fight.
Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.
- I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.
Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?
- Did you consider other alternatives?
Bu, ötekinden daha iyi.
- It's better than the alternative.
Most people living alternatively have strong pro-environmental values and, unlike many 'greens' in mainstream society, are generally able to apply their values in day-to-day life.
... trend line. Or, alternatively, we can figure out how do we make the cost of care more effective. ...
... we already have. Or, alternatively, it's got to be paid for, not only by closing deductions ...