Bilgisayar tamiri tüm gün sürdü.
- The computer repair took all day.
Tüm gün sürekli yağmur yağdı.
- It rained continuously all day.
Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.
- Having worked on the farm all day long, he was completely tired out.
Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.
- Tom said that he had been cleaning the house all day.
Bütün gün boşa kürek salladı.
- He built castles in the air all day.
İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
- I stayed at home all day instead of going to work.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- He has been working all day long.
Dün bütün gün boyunca yataktaydım.
- I was in bed all day long yesterday.
an all-day event.
... doing three shows a night, all day long going to radio ...
... And employees don't want the devices that they use all day locked, because they might ...