algılar

listen to the pronunciation of algılar
التركية - الإنجليزية
detects
perceptions

I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life. - Yaşamımda dizginleri ele almam için bu gereksiz algılardan kurtulmam lazım.

algı
perception

There is nothing wrong with the Turkish people's power of perception. - Türk toplumunun algılama yeteneği bozuk değildir.

I'm afraid my depth perception is very poor. - Korkarım benim derinlik algım çok zayıf.

algı
sense

She has a keen business sense. - Onun keskin bir iş algısı var.

Sharks can sense blood. - Köpekbalıkları kanı algılayabilir.

algı
{i} sensation
algıla
perceive

What matters is the way the public perceives you. - Önemli olan, kamuoyunun sizi nasıl algıladığıdır.

Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you. - Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.

algı
{i} feeling
algı
{i} apprehension
algı
percept

There is nothing wrong with the Turkish people's power of perception. - Türk toplumunun algılama yeteneği bozuk değildir.

There is only one true gnosis: that I percept what I percept. - Sadece tek bir gerçek ruhani bilgi vardır: ben algıladığımı algılarım.

algıla
(Bilgisayar) detect

Our sensors did not detect anything out of the ordinary. - Sensörlerimiz sıra dışı bir şey algılamadı.

The Laser Interferometer Space Antenna (LISA) is a space mission that will be able to detect gravitational waves. - Lazer enterferometre Uzay Anteni (LISA) yerçekimi dalgalarını algılayabilecek bir uzay görevidir.

algı
percipience
algıla
{f} perceiving

It is not possible to conceive without perceiving. - algılama olmadan yaratmak imkansızdır.

algı
perception idrak
algı
impression
algı
purchase, buying
algı
the power of understanding
soyut algılar
(Pisikoloji, Ruhbilim) abstract perceptions
التركية - التركية

تعريف algılar في التركية التركية القاموس.

ALGI
(Osmanlı Dönemi) (İdrak) İnsanın kendi varlığından veya çevresinden aldığı uyarımların, zihinde yorumlanması, mânalandırılması. Doğru idrak gibi yanlış idrak da olabilir. Yanlış idrak göz yanılması yâhut olmıyan bir şeyi görmek şeklinde olabilir. Dünyayı, idrak sayesinde tanıyoruz. Bir idrakte hem afâki (objektif, nesnel), hem enfüsi (sübjektif, öznel) unsurlar bulunur. Bu sebeple idrak, gerçeğin bizzat kendisi değil, gerçeğin bir yorumudur
Algı
idrak
algı
Vergi
algı
Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık
algı
Kazanç, alacak
algı
Rüşvet
algı
Bir şeye dikkati yönelterek, o şeyin bilincine varma, idrak
algı
Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak
algılar
المفضلات