Hava kötü olduğu halde geldi.
- He came even though the weather was bad.
O, yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.
- She kept working even though she was tired.
Kendisi polis olmasına rağmen hırsızlardan korkuyor.
- Even though he's a policeman, he's afraid of thieves.
Kanıtlayamasan bile neyin doğru olduğuna inanırsın?
- What do you believe is true even though you cannot prove it?
Bunu sevmesen bile, yemelisin.
- Even though you don't like this, you must eat it.
Tom takımda olsa bile, o sadece yedek kulübesinde bekler.
- Even though Tom is on the team, he's just a bench warmer.
Biraz soğuk olsa bile yüzmeye gidelim.
- Even though it's a bit cold, let's go swimming.