alışveriş yapmak

listen to the pronunciation of alışveriş yapmak
التركية - الإنجليزية
truck
do shopping
market
buy into
a) to go shopping b) to trade c) to have dealings (with sb)
deal with
shop

Take your time. We have all afternoon to shop. - Acele etme. Alışveriş yapmak için bütün öğleden sonramız var.

She may have gone out to do some shopping. - O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.

to do the shopping
alışveriş yap
{f} shop

She didn't go shopping yesterday, did she? - Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?

I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops. - Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.

alışveriş yapma
shopping

She didn't go shopping yesterday, did she? - Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?

She may have gone out to do some shopping. - O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.

alışveriş yap
{f} shopping

Where can I do some shopping? - Nerede biraz alışveriş yapabilirim?

Nancy did some shopping on the way. - Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.

alışveriş yapma
marketing

Direct marketing is a means of allowing people to shop from home. - Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.

alışveriş çılgınlığı yapmak
go on a spending spree
alışveriş çılgınlığı yapmak
go on a buying spree
alışveriş çılgınlığı yapmak
go on a shopping spree
biraz alışveriş yapmak
make some shopping
online alışveriş yapmak
shop naked
peşin alışveriş yapmak
pay one's way