Tom hates shopping with Mary.
- Tom Mary ile birlikte alışveriş yapmaktan nefret ediyor.
Tom went downtown to do shopping.
- Tom alışveriş yapmak için şehir merkezine gitti.
Nancy did some shopping on the way.
- Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.
Where can I do some shopping?
- Nerede biraz alışveriş yapabilirim?
She may have gone out to do some shopping.
- O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
She didn't go shopping yesterday, did she?
- Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?
She didn't go shopping yesterday, did she?
- Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- Ne alışveriş yapacak ne de anneme hoşça kal diyecek vaktim vardı.
Direct marketing is a means of allowing people to shop from home.
- Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.