Direct marketing is a means of allowing people to shop from home.
- Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.
I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
- Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
I have to go shopping; I'll be back in an hour.
- Alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- Ne alışveriş yapacak ne de anneme hoşça kal diyecek vaktim vardı.
Nancy did some shopping on the way.
- Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.
She didn't go shopping yesterday, did she?
- Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?
Where can I do some shopping?
- Nerede biraz alışveriş yapabilirim?
Tom went downtown to do shopping.
- Tom alışveriş yapmak için şehir merkezine gitti.
She may have gone out to do some shopping.
- O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.