التركية - الإنجليزية
تعريف alüminyumlu في التركية الإنجليزية القاموس.
- aluminized, containing aluminium
- containing aluminium
- alüminyumlu ekran
- aluminized screen
- alüminyum
- aluminium
Powders of aluminium, magnesium, silicon, etc. explode.
-Alüminyum, magnezyum, silisyum vb. tozları patlayıcıdır.
The principal natural isotope of aluminium is aluminium-27.
-Alüminyum'un başlıca doğal izotopu alüminyum-27'dir.
- alüminyum
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) aluminium
- alüminyum
- aluminium, aluminum
- alüminyum
- chem. aluminum, Brit. aluminium
- alüminyum
- aluminum, made of aluminum
- alüminyum
- aluminum
Tom hit Mary with an aluminum bat.
-Tom alüminyum bir sopayla Mary'ye vurdu.
The aluminum castings must be brushed again.
-Alüminyum dökümler tekrar fırçalanmalıdır.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف alüminyumlu في التركية التركية القاموس.
- Alüminyum
- akkalay
- alüminyum
- Alüminyumdan yapılmış
- alüminyum
- Bu elementten yapılmış: "Biraz sonra bir besleme kız kocaman bir alüminyum ibriği getirdi."- B. Felek
- alüminyum
- Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, gümüş parlaklığında, beyaz, 660.37 °C de eriyen 2467.0 °C de kaynayan hafif bir element (simgesi Al)
- alüminyum
- Gümüş renkte sünek bir metal
- alüminyum
- Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, gümüş parlaklığında, beyaz, 6600 C de eriyen hafif bir element. Kısaltması Al