He has the water running in the bathtub.
- Küvette akan suyu var.
He read the letter with tears running down his cheeks.
- O, yanaklarından aşağıya doğru akan gözyaşlarıyla mektubu okudu.
The Jordan River is the only river flowing into the Dead Sea.
- Ürdün Nehri Ölü Deniz'e akan tek nehirdir.
Flowing water does not stagnate.
- Akan su durgunlaşmaz.
A girl came running, with her hair streaming in the wind.
- Bir kız rüzgârda akan saçlarıyla koşarak geldi.