akşamdan

listen to the pronunciation of akşamdan
التركية - الإنجليزية
1. last night. 2. in the evening
last night

Tom drank a lot last night and is a bit hung over this morning. - Tom dün gece çok içti ve bu sabah biraz akşamdan kalma.

akşam
evening

Good evening, how are you? - İyi akşamlar, nasılsın?

I had a good time last evening. - Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.

akşamdan kalma
hangover

I have a really bad hangover. - Gerçekten kötü bir akşamdan kalmayım.

akşamdan kalmışlık
hangover
akşamdan kalma
Someone who is having a hangover
akşamdan kalma
Hungover
akşamdan kalmalık
Hangover
akşamdan akşama
every evening
akşamdan kalma
having a hangover
akşamdan kalma oluş
crapulence
akşamdan kalma/kalmış
having a hangover
akşamdan kalmak
to have a hangover, to suffer from a hangover
akşamdan kalmalık için bir şeyiniz var mı
Can I have something for a hangover
akşamdan sonra merhaba
(Konuşma Dili) You're too late. Why didn't you say it at the time?
akşam
dark

It was terribly cold and nearly dark on the last evening of the year, and the snow was falling fast. - Son derece soğuktu ve yılın son akşamında neredeyse karanlıktı ve kar hızlı düşüyordu.

It will get dark earlier this evening, as it is raining. - Yağmur yağdığı için hava bu akşam daha erken kararacak.

akşam
night

He worked from morning till night. - O, sabahtan akşama kadar çalıştı.

Tom didn't have dinner last night. - Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.

akşam
p.m

We were arriving in Chicago at 9:00 p.m. - Akşam 09:00'da Chicago'ya varıyorduk.

The express arrives at 6:30 p.m. - Ekspres akşam 6:30'da varır.

akşam
sunset
Akşam
in evening
akşam
{i} eve

My water broke on the evening of the predicted birth date. - Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..

We arrived here at six yesterday evening. - Buraya dün akşam altıda geldik.

akşam
vespertine
akşam
dew fall
akşam
last night, yesterday evening
akşam
time from 12: 00 noon to midnight
akşam
evening; in the evening
akşam
eventide
akşam
of evening

We're going to visit the Sun. But in the cool of evening! - Biz güneşe gideceğiz, ama akşam serinliğinde gideceğiz!

akşam
the sunset hour, the time of the first evening prayer
akşam
tonight, this evening
akşam
in the evening

There is usually a cool breeze here in the evening. - Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.

In the morning I usually drink coffee, in the evening I drink tea. - Genellikle sabah kahve, akşam çay içerim.

akşam
evenfall
akşam
sundown
التركية - التركية

تعريف akşamdan في التركية التركية القاموس.

akşamdan kalma
Akşamdan kalmalık, yüksek miktarda alkol tüketimini takiben yaşanan olumsuz belirtilerin tümüdür. Bu belirtileri gösteren kişiye "akşamdan kalma" denir
akşamdan kalmalık
Akşamdan kalmalık, yüksek miktarda alkol tüketimini takiben yaşanan olumsuz belirtilerin tümüdür. En bilinen belirtileri baş ağrısı, mide bulantısı, bitkinlik, ışığa ve sese duyarlılık ve susuzluktur. Hipoglisemi, dehidrasyon ve B12 vitamini eksikliği, akşamdan kalmalığı açıklamak üzere ortaya atılan nedenlerdir. Akşamdan kalmalık 12 ila 36 saat kadar sürebilir, 48 ila 72 saat sürdüğü hakkında raporlar da vardır
akşamdan akşama
Her akşam üst üste
Akşam
(Osmanlı Dönemi) AŞİ
Akşam
abend
Akşam
(Osmanlı Dönemi) MÜSY
Akşam
abıngı
akşam
Akşam ezanı
akşam
bakınız: akşam namazı
akşam
Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri: "Kendisini ilk defa yakından akşam sofrasında gördüm."- F. R. Atay
akşam
Akşam vakti kılınan namaz
akşam
Akşam namazı
akşam
Gece: "Şimdi, gelelim dün akşam bahsi geçen yüzük hikâyesine..."- Y. K. Karaosmanoğlu
akşam
Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri
akşam
Gece

Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz. - Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.

akşam
(Osmanlı Dönemi) mağrib
akşamdan
المفضلات