EPO can be used as a blood doping agent.
- Eritropoietin kan doping ajanı olarak da kullanılabilir.
An efficient FBI agent does not make any bones about carrying out his duties.
- Verimli bir FBI ajanı görevlerini yürütme hakkında bir şey söylemiyor.
The spy was very furtive as he stole the keys from the guard.
- Ajan bekçiden anahtarları çalarken çok sinsiydi.
Do you really think Tom is a spy?
- Tom'un bir ajan olduğunu gerçekten düşünüyor musun?
Tom is a secret agent.
- Tom gizli bir ajandır.