A need for belonging seems fundamental to humans.
We regarded the document as belonging to her brother.
- Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.
She wished the lovely dog belonged to her.
- O güzel köpeğin ona ait olmasını diledi.
The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
- Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
We regarded the document as belonging to her brother.
- Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.
We must take from Cesar what does not belong to him.
- Ona ait olmayan şeyi Cesar'dan almalıyız.
Tom took something that didn't belong to him.
- Tom kendine ait olmayan bir şeyi götürdü.