Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
- I have to agree with Tom on this one.
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
- I've got to agree with Tom on this one.
Korkarım Tom'un analizlerine katılmak zorundayım.
- I'm afraid I have to agree with Tom's analysis.
Buna katılmak zorundayım.
- I have to agree with this.
Tom ve ben genellikle birbirlerimizle anlaşırız.
- Tom and I usually agree with each other.
Tom'la tesadüfen anlaşıyorum.
- I happen to agree with Tom.
Burada Tom'la aynı fikirde olmak zorundayım.
- I've got to agree with Tom here.
Onlarla aynı fikirde olmak zorundayım.
- I have to agree with them.
... JAKE PORWAY: I completely agree with what Wei-Sen said ...
... ALAN RUSBRIDGER: Do you all agree with that? ...